
Röportaj Başlığı:
“Dış Ticaret, Küresel Rekabette Ayakta Kalmanın Anahtarıdır”
Röportaj Tarihi:
Röportaj Konusu:
Dış ticaret uzmanı Suat Elibüyük ile Türkiye’nin dış ticaret politikaları, küresel piyasalar ve ticaretin geleceği üzerine.
Röportajcı: Sayın Suat Elibüyük, dış ticaret alanında uzun yıllardır uzmanlık yapıyorsunuz. Dış ticaretin günümüz dünyasındaki önemini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Suat Elibüyük:
Dış ticaret, bir ülkenin küresel ekonomide yer edinmesi ve sürdürülebilir büyüme sağlaması açısından son derece kritik bir role sahip. Özellikle günümüzde sınırların neredeyse ortadan kalktığı, bilgi ve ürün akışının hızlandığı bir dünyada, dış ticaret ülkelerin ekonomik kalkınmalarını doğrudan etkiliyor. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte küresel rekabetin artması, ülkeleri daha inovatif ve güçlü ticaret stratejileri geliştirmeye zorluyor. Türkiye için de dış ticaret, sadece ekonomik büyümenin değil, aynı zamanda küresel arenada ayakta kalmanın anahtarıdır.
Röportajcı: Türkiye’nin dış ticaret politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Hangi alanlarda güçlü, hangi alanlarda gelişime ihtiyaç var?
Suat Elibüyük:
Türkiye, dış ticaret açısından büyük potansiyele sahip bir ülke. Stratejik konumu, genç ve dinamik nüfusu, üretim kapasitesi ve geniş pazar erişimiyle güçlü yönlere sahip. Ancak özellikle ihracat kalemlerinde katma değerli ürünlerin artırılması ve ithalat bağımlılığının azaltılması gereken alanlar var. Türkiye, şu anda ağırlıklı olarak düşük ve orta teknoloji ürünleri ihraç ediyor. Eğer daha yüksek teknoloji ve inovasyon içeren ürünler üretip ihraç edebilirsek, dış ticaret dengemiz çok daha sağlam hale gelir. Ayrıca lojistik altyapımızı güçlendirmek ve dijital ticareti daha fazla benimsemek de gelecekteki rekabet gücümüz açısından önemli olacaktır.
Röportajcı: Küresel ticaretin değişen dinamikleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Pandemi sonrası süreç, ticaretin yapısını nasıl etkiledi?
Suat Elibüyük:
Pandemi, küresel ticaretin dinamiklerini ciddi şekilde değiştirdi. Öncelikle tedarik zincirlerinde büyük aksaklıklar yaşandı ve bu da ülkeleri daha fazla yerelleşmeye ve tedarik zincirlerini yeniden yapılandırmaya yöneltti. Ancak pandemi sonrası dijitalleşmenin önemi daha da arttı. Artık ticaret, sadece fiziksel ürünlerin taşınmasından ibaret değil; dijital ticaret, e-ticaret platformları ve online pazar yerleri, ticaretin geleceğini şekillendiriyor. Türkiye de bu dönüşüme ayak uydurmak zorunda. Dijital altyapıya yapılan yatırımlar ve teknolojiyi daha etkin kullanmak, önümüzdeki dönemde küresel rekabet gücümüzü artıracak.
Röportajcı: Türkiye’nin dış ticarette karşılaştığı en büyük zorluklar nelerdir? Bu zorlukları aşmak için ne tür stratejiler öneriyorsunuz?
Suat Elibüyük:
Türkiye’nin dış ticarette karşılaştığı en büyük zorluklardan biri, dışa bağımlı olduğumuz enerji ve hammadde kaynakları. Bu, özellikle ithalat faturamızı ciddi şekilde artırıyor. Enerji bağımlılığını azaltmak için yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmak ve enerji verimliliğini artırmak şart. Diğer bir zorluk, katma değeri yüksek ürünlerin ihracatındaki yetersizlik. Bu sorunu aşmak için Ar-Ge yatırımlarını artırmak ve teknoloji odaklı sektörlere daha fazla destek vermek gerekiyor. Ayrıca ticaret anlaşmaları ve diplomatik ilişkiler de dış ticaretin başarısında büyük rol oynuyor. Türkiye’nin uluslararası arenada daha aktif ve stratejik ortaklıklar kurarak bu zorlukları aşması mümkün.
Röportajcı: Dış ticaret yapan şirketlere ne tür tavsiyeler verirsiniz? Başarıya ulaşmak için nelere dikkat etmeleri gerekir?
Suat Elibüyük:
Dış ticaret yapan şirketlerin ilk olarak küresel trendleri yakından takip etmeleri gerekiyor. Dünyadaki ticaret dinamikleri sürekli değişiyor, bu nedenle piyasa koşullarına hızlı adapte olabilen, inovatif ve çevik bir yapıya sahip olmak çok önemli. Ayrıca hedef pazarlar konusunda iyi bir analiz yapılmalı; kültürel, ekonomik ve hukuki dinamikler dikkate alınarak hareket edilmeli. Dijitalleşme de artık olmazsa olmazlar arasında. Dijital platformlarda yer almak, e-ihracat süreçlerine entegre olmak, küresel pazarlara daha hızlı ulaşmayı sağlayacaktır. Ve tabii ki güçlü bir lojistik altyapı, zamanında teslimatlar ve müşteri memnuniyeti de dış ticaretin başarısında kritik rol oynar.
Röportajcı: Son olarak, Türkiye’nin gelecekteki dış ticaret potansiyelini nasıl görüyorsunuz?
Suat Elibüyük:
Türkiye’nin dış ticarette büyük bir potansiyele sahip olduğunu düşünüyorum. Genç ve dinamik nüfusumuz, stratejik konumumuz ve üretim kapasitemiz, gelecekte bizi daha da güçlendirecek unsurlar. Ancak bu potansiyeli tam anlamıyla kullanmak için yapmamız gereken bazı yapısal reformlar var. Teknolojiye dayalı üretimi artırmak, inovasyon kapasitemizi geliştirmek ve enerji bağımsızlığını sağlamak, dış ticarette bizi ileriye taşıyacak adımlar. Ayrıca dijital ticaretin öneminin artacağını göz önünde bulundurursak, bu alandaki yatırımların artırılması ve eğitim programlarının geliştirilmesi de çok önemli. Türkiye, doğru stratejilerle küresel ticarette daha büyük bir oyuncu haline gelebilir.
Röportajcı: Sayın Suat Elibüyük, değerli görüşlerinizi paylaştığınız için çok teşekkür ederiz. Dış ticaretin geleceğine dair paylaştığınız bilgiler son derece aydınlatıcı oldu.
Suat Elibüyük:
Ben teşekkür ederim. Türkiye’nin dış ticarette daha güçlü adımlar atacağına olan inancım tam. Hep birlikte çalışarak, daha büyük başarılara imza atabiliriz.